Bal

Bal, antik çağlardan bu yana, birçok kültür tarafından medikal amaçlarla kullanılmaktadır. Balın sadece bakterilere değil aynı zamanda virüs, mantar ve parazitlere karşı olma özellikleri de vardır. Türkiye iklimsel özellikleri bakımından arıcılık için çok uygun koşullara sahiptir. Arı ürünleri arasında bilinirliği en yüksek olan ürün %99.4 ile baldır. Bunu sırasıyla polen, arısütü, propolis ve balmumu izlemektedir. Bal, elde edildiği bitkinin adı kullanılarak isimlendirilir. Çiçek balları (bitki nektarlarından elde edilir) ve salgı balları (bitkilerin canlı kısımlarının salgılarından veya bitkilerin canlı kısımları üzerinde yaşayan bitki emici böceklerin –Hemiptera– salgılarından elde edilir) olarak ikiye ayrılır. Bal arıları, çiçeklerde bulunan veya böcekler tarafından bitkiler üzerinde oluşturulan nektar adlı tatlı sıvıları toplayarak bal elde ederler. Daha sonra balın içinde bulunan su, arılar tarafından kanat çırpılarak uçurulur ve bala dönüştürülür. Günde 20 g bal, günlük enerji ihtiyacının %3’ünü karşılamaktadır. Balın en önemli fiziksel kalite kriteri, balın kristalize olmasıdır. Kristalizasyon doğal bir süreçtir. Bu nedenle soğuk havalarda balın donması olağandır. Yapılan çalışmalara göre, balın sindirim sistemi hastalıklarına, gıda maddelerinin daha iyi emilmesini sağladığı, ağız ülserlerine ve diğer birçok ağız problemlerine iyi geldiği, antioksidan etkisi olduğu, kansere, şeker hastalığına karşı koruduğu, sinir sistemi üzerine etkisi antidepresan özelliği olduğu, balın agresifliğe, depresyona, baş ağrısına, uyku problemlerine iyi geldiği, insanı sakinleştirdiği tespit edilmiştir. Bal oda ısısında (20- 22°C), güneş ışınlarına maruz bırakılmadan, metal olmayan kaplarda ve kapaklı kaplarda muhafaza edilmelidir. Datça’da bitki örtüsü bakımından çam çiçek ve kekik balı üretimi yapılmaktadır. Yararlı bir besin maddesi olan doğal balları, hijyenik şartlarda ve yüksek ısı işlemlerinden uzak tutarak sizlerle buluşturuyoruz.